Gerçekleştirilecek olan stand up gösterisi ücretsizdir. 22 Kasım Cumartesi Gençlik Parkındaki Gençlik Merkezinde, 80 kişi kapasitesi olan sinema salonunda saat 16.00-16.30 arası sürecek olan ''Anlatabiliyor Muyum ?'' isimli stand-up gösterisine tüm stand up severler davetlidir. Yanınızda 1 kasa domates getirmeyi unutmayınız :) Şaka len şaka
16 Kasım 2014 Pazar
26 Temmuz 2014 Cumartesi
BLOGUMUZ KLİMALIDIR
EYİTİM
Evet efendim, geçen yazılarda düzensizlikten, yalnızlıktan, tatil aylarında kentlerde kalıp denizin, güneşin ve kumun tadını çıkaramamaktan söz etmiştim. Bu yazıda ise konumuz bambaşka. İdealler ve eğitim sistemimiz. Biraz klişe bir konu ancak artık birilerinin şu anlam verilemeyen ve insanları fuzuli çabalara sokan sınavlar hakkında bir takım yazılar yazması gerekiyor. Bu mukaddes görev, bu sabah bana kısmetmiş demek. Şahane o zaman, ne dersiniz ? Başlayalım mı ?![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi-bya0DD_0NJr2GeAmUvbNmRK1Cjl-MXtobeoCVmSHOXGEf0z8HzAN70HB96-nGHpA3Hmm1Fe_rKPsUo9ce_jan09F34_9AdljXpsUZ6TmJUGHFgNpAtPZcXW59EKOVYKckmF1DLhOsSZF/s1600/lys3.png)
Bu eğitim sisteminin adını eğitim sistemi koyup eğitim sisteminden hiçbir şekilde anlamayıp eğitim sisteminin kelime anlamını dahi bilmeyen ucubelere buradan bir lanet olsun gönderiyoruz. Normalde işe yarayan bazı dersleri işe yaramaz bir hale getiriyor bu eğitim sistemimiz. Örneğin Matematik bir yardımcı bilimdir. Tabi ki tutup 10 sene sonra öğrencilere permütasyon, kombinasyon sormayacaklar ama matematiği öğrenirken öğrencilerin zekası gelişecek. Yani gelişmeli aslında ve gelişen bu zeka hayatta insana çok yardımcı olacaktır. Buna karşın ülkemizdeki eğitim kurumları, özellikle son yıllarda eğitim dediğimiz hayatın önemli ve zaruri unsurlarından olan kavramı makatlarından anlamışlar. Neden böyle yapıyorlar ? Eğitim sistemine karşı yeni küfürler üretelim diye mi ? Şayet öyleyse tebrikler, amacınıza ulaştınız.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhZK6k_WL-r2-kOdKhSdoiAHCzc0b0HAZERaB5imauhgXrf6BmQtDCfO5IMROngw8tmz0gwmhnHgompG9H5vc4KgVKihiMNk3e04qvtrqYZ5tQ31036bQCsf-k0r3hsNzGPFk431wsJtNR8/s1600/lys-1.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiw00x0dduLb4HsE2O0xqeLWHJFuLm0XfzBh9pE8zTfPC4V_fAl-jW7kVU-CDxFaYCbToqstEUP9wh_yldQpW1hIvF9vzVcIX7Dg8_o0lrohmokreWJkWY06oEGztro81GM3FofvROJeriz/s1600/lys4.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiULRWXJxYiPqClZJtYk0u8N2Ht7SFbn3hIgRb57l1ATTgpfD66JgMJn6HorYNRYdOfbyEGjJv1HWiN5RV5FJwdoK7jFVVOX_x_0Q-xXpkB-RuRQp53n6XDSDQd_Ex4UuMgTvfCwiEfceDy/s1600/kosinus-mu-o-yigit-ozgur.jpeg)
..
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8e6N8Irvx13AIzw82ZsTPIrMCag_u_A0GKzCkA9omKaWB9s2eg77i6wfXFSdZwO7gyuiBWket6jMQE3OU5zUl-MI69jMlxybVLD87u73p48AJkVF7nZ6FSsIF20PRhilEgwZy4Yp-yuBM/s1600/lys2.jpg)
Ülkemizdeki eğitim sistemi velileri, eğitimcileri ve öğrencileri şaklabana çevirmiş durumda. Yetkililer ne görmek istiyor bilmiyorum ama ben daha fazla mağdur olan vatandaş görmek istemiyorum ve hayatın sanki birkaç optik forma bağlı gibi değerlendirilmesini kabullenemiyorum fakat ne yazık ki çoğu kişi boynunu bükerek gönülsüzce 'he' diyor. Ek olarak, sınavlarda başarılı olan insanlar bile ideallerine ulaşamıyorlar. İnsanların hakları da yeniyor. Saçmalık dolu kağıt parçaları için ter döküp emek veren herkes karşılığını alamıyor. Buna karşın konuşmak kolay, her ne kadar isyan etsek de katlanmak mecburiyetindeyiz. Bu durumlardan öğrenciler olarak da aşırı derecede rahatsızız. Bu konuyu daha sonra daha derin işlemeyi düşünüyorum, ben çok açım. Kahvaltıya gidelim mi ?
8 Temmuz 2014 Salı
YAL-NIZ-IM
YALNIZİSTAN
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjUIzMOXPRAdMzLAyd_pghVttiiLmzIBAB89mPrT70yCs2KgDNWnQ62H9VxjQgy7k_3YN1KeA0Ko9t1DHIXJVzIA5vuoX0EXQsfjZ76B8xPklPl7xm3ZGtLMavMYd9GehEKarj8TIeuOHHW/s1600/yalnizlik_resimleri_6_20120519061929.jpg)
Şehirde kaldım kalas gibi salak gibi asalak gibi. Tatile gitmeme nedenimi önceki yazıda bildirmiştim. ''Keşke gitseydim'' şeklinde bir cümle kurmayacağım zira gitsem de pek bir şey değişmeyecekti. Hatta hiçbir şey değişmezdi. Karamsarlık olarak görmeyin, 6-7 senedir tecrübe ediyorum, ne ümitlerle gidiyorum tatile. Ümit Dayımla filan. Yok yok, bu espriyi yapmadım ben, siz de okumadınız. Büyük beklentilerle gittim hep ve hep hüsrana uğradım. Hüsran Yengenin yemekleri güzeldi. Lan öff, bitmiyor şu sikimsonik şaka türevi boş lakırdılar. Beklentileri küçültüp gittim yine hayal kırıklığıyla karşılaştım. Yani hiçbir kız gelip benimle tanışmak istemedi, tipsiz bir adam değilim, çarpılmamışım o kadar. Şaka yahu, hakikaten tipsiz değilim lakin kimsenin umrunda da değilim. Önceleri bu durumu takmadım, sonra taktım ama düzeltemeyince komedisini yapmaya başladım. İleride küçük görünme probleminden de bahsedeceğim okurlarım. Sadece erkeksi bir suratım yok maalesef. Şimdi sorumuza geri dönmekte fayda var. Neden yalnızım ? Hayır, heavy metal, blues filan dinliyorum. AST'de kursiyerim, amatörün amatörüyüm tiyatroda ama seviyorum sahneye çıkmayı. Rezalet bir stand-upçı olduğumu söylememe bile gerek yok esprilerin kakamsı tadından anlıyorsunuzdur zaten. Tüm bunlara rağmen yalnızım sevgili okurlar, burası yine izdivaça döndü, gidiyorum ben.
Yalnız olduğumu hatırladığım vakitlerde Yavuz Çetin dinliyorum. İyi bir gitarismiş toprağı bol olsun. Sesi de güzel. Dinleyenler bilir, bilmiyorsanız da dinlediğinize katiyen pişman olmayacaksınız dostlar. Yalnızlığınızla alay etme sanatını öğretecektir sizlere. Olayı dramatize eden bir arabeskçi olsaydı sallamazdım. Yalnızlıktan söz etmeden yalnız adama yalnızlığıyla dalga geçmesini öğretiyor. Zaman, yıldızları seyredip Yavuz Çetin dinleme zamanı. Vazgeçtim, yıldızlar çok sıkıcı... Öneride bulunursanız mutlu olurum, sizce neden yalnızım ve siz neden yalnızsınız ? Ha bu arada, umarım one night stand kavramını gördükten sonra sekme kapatan zalimler olmamıştır.
BAK BURAYA BAKAYIM
SAKIN BAKIN BAKIMA YAZ AYINDA
Sakın sakın sakın ha, yaklaşmayın yanıma.. Nasıldı bu şarkı ? Böyle bir şeydi sanırım. Her neyse, artık yazın gelmesini beklemiyoruz değil mi arkadaşlar neticede geldi 9 ay boyunca sabredip kalbimizde taşıdığımız yaz hayali. Artık espriyi yapmayacağım pekala. Peki, yaz geldi de ne oldu ? Malumunuz aileyle tatile gitmek, bütün yaz şehirde pineklemekten daha sıkıcıdır. Ne mahrem kalır ne de ''privacy''. O yüzden kentte yalnızım bu yaz. Şehrimiz çok değişti, tabiki kötü manada. Erkekler sokaklarda kızlardan daha fazla bacak dekoltesiyle geziyor. Abazan değilim elbette ama bunun sebebini insan merak ediyor. Yaz geldiği halde dar pantolon veya kotlardan ne anlıyor bu kızlar ben bile şortla dışarı çıkarken. Bile dememin sebebi sıcaklığa dayanıklı olmamdır.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEikW45N5hCEyPOxMS7Bb1plvlCDk95-kB8wfKh2A1Rxz3u3xuUWUhBL68LinwmAuQfAD5dvV9OT50q5NdA9d-HVeNK6jgoD1hySpI4v8avnQcgIXGRFjT-y3VVRr8L7YIL0RbmR1sG3y9s3/s1600/john-beary-internal-bleaching-003.jpg)
Niyetim burayı izdivaç programına çevirmek değil, bunun sebebini önerilerle birlikte yazarsanız sevinirim. Zannedersem hepimizin ortak sorunu bakım. Kimimiz üşeniyoruz, kimimiz bakımlı olduğumuz halde bunu avantaj olarak kullanamıyoruz, kimimiz ise bakımlı olduğumuz halde bakımsız gözüküyoruz. Evet, öneride bulunursanız memnun olurum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)